Böyledir gaza gelişim. Bildiklerimi pratiğe dökesim geldi.
Işıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Işıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SM Nasıl Yapılır: Hezeyanlar 1
Böyledir gaza gelişim. Bildiklerimi pratiğe dökesim geldi.
Labels:
Can,
Facebook,
Işıl,
Sosyal Medya
Tatilin Yan Etkileri 1: Filmler
Gezen Gezene!
Labels:
Can,
Emrah Kavlak,
Işıl,
Işıl Yılmaz,
Özgecan Özenç,
paylaştıkça artan tat,
Şükrü Ozan
Şiirsel Yaklaşımlar - 1
can can diye isildadi,
bu name aslen isil'dandi.
bu name aslen isil'dandi.
bekledigi yollardan,
gelen acep ne candi,
dört gözle bekledigimiz,
bu can da nese sacti,
haydin gelin kaynasalim,
hep birlikte söyleselim,
halimizle halleselim,
sevinclere bürünelim,
bir olalim bazi bazi,
assiz karni doymaz,
isilsiz günü agarmaz,
sevenlere dayanmaz,
bu yürek bazi bazi,
nazarlardan sakinila,
kem gözlere batirila,
bu isil kiliciyla,
star wars gibi bazi bazi,
gelin canlar birleselim,
hepbirlikte söyleselim,
cana giden canan gibi,
isil isil gülüselim ,
bu garibe söz düsmez,
zat-i sahanelerinize söz yetmez,
haydan gelen nere gitmez,
gel bulalim bazi bazi.
Labels:
Can,
Işıl,
paylaştıkça artan tat
Romantik Hayaller - 1
Mahir, Sukru, Suleyman ayni proje icin bir araya gelse, Isil dunyaya duyursa, yazilar yazsa, Fevzi tanitim icin filmler, Emre fotograflar cekse, Narin ve Bertan gorseller hazirlasa, Umut ve Bora muzikler yapsa, Emrah her aciktigimizda yemeksepeti'ne gomdurse, Birol Abi lafi koysa...
Sirket yemegi diye bir sey olmasa, bulusmak takilmak zaten olagan olsa.
Hayat bayram olsa.
Saf hayaller kuruyorum bazen.
Cheers.
18 Nisan Izmir
Sirket yemegi diye bir sey olmasa, bulusmak takilmak zaten olagan olsa.
Hayat bayram olsa.
Saf hayaller kuruyorum bazen.
Cheers.
18 Nisan Izmir
Evde
Bu akşam evde oturdum.
Sudan çıkmış balığa döndüm. Yılbaşı tatilinde Ankara'daki ve dönüşte İzmir'deki çoşkulu kalabalıklardan, neşeli aile sofralarından sonra elimde sağlığın zirvesinden kopup gelmiş sandviçimle armut gibi kaldım. Phoebe'nin laf arasında söylediği bir söz vardı "I can hear the voices in my head again" diye. Biraz öyle oldu galiba. Bakındım, her şey yerli yerinde, sapasağlam.
Sprite manyağı oldum. Oral fixation oldu sanırım bu içecek bende. Belki de yazdan kalan, eve gelince rahatlatıcı bir şey içme alışkanlığıdır. Azaltmaya çalışıyorum.
Simülasyonun kendisi oldum. Harddiskimin bağlantı kablosunu okulda unutunca Merlin hayallerim suya düştü ve kendimi bir anda Matlab'ın gizemli dünyasında buldum. Adının açıklanmasını istemeyen bir akademisyenle iki gündür sürekli server'a bağlıyız, sisteme abandığı anları anlayabiliyorum artık, sanırım o da benimkileri farkediyordur. Ortak internete abanan arsız komşu psikolojisinden kurtulamadım.
Önce üşüdüm, sonra ısındım. Ev mis gibi ama hava 15 derecenin altına inince donanza durumları olabiliyor. İzmir sıcak memleket olduğu için çoğu evde merkezî ısıtma olmamasından mütevellit tamamı sıcak olan bir ev çok rastlanan bir şey değil. Az daha sabredersek olacak. Ufo denen hayvansı ısıtıcı ya da benim "üflengeç" demeyi tercih ettiğim daha insanî olan ısıtıcı durumu kurtarıyor. Hem n'olacak, onlar da olmazsa shmuggle icad oldu efendiler!
Nostaljik aşklara yelken açtım. "Arkadaşımla" ev telefonundan konuşmanın tadını yeniden yakaladım. Akustik özlemler yaşadım. Cep telefonu operatörlerinin oyuncağı olmuşuz resmen. Ev telefonu ne kadar net ses ileten bir cihazmış, o ne basit ve ne muhteşem bir teknolojiymiş. Graham Bell'i yaratan yüce rabbim.
Playstation'ıma uzaktan baktım. Yok ki bir Umut, bir Serkan, turnuva yapılsın, ellere verilsin, tartışma büyüsün, kavga çıksın, Serkan dövülsün falan. Özledim lan. Dur ama Guitar Hero Metallica var ayıptır söylemesi. Zahirî şöhret aç kollarını!
Kuzenimi özledim. En son ne zaman, nerede gördüğümü hatırlayamadığım kuzenimin dünyanın diğer tarafından gönderdiği maili okudum. Ne kadar özlediğimi farkettim. Hemen ardından da Işıl'ın maile yazdığı cevapla kahkahalara boğuldum. Ailemi ve aile duygusunu ne kadar sevdiğimi farkettim.
Tek bir gecede Pazar günü hissiyatına yakın bir duyguya geçtim sanırım. Güzel. Gerçi tam olarak Pazar değil. Ama zaten adı da Pazar değil, Pazartesi. Soğuk espri.
Günün sonunda yatıp gözlerini kapatırken ne kadar da gerçekçi bir dünya hissi. Yatağın içi yavaşça ısınırken uyuşan ve usul usul kaybolan zihin. Rüyaya dalış, Avatar State'e geçiş.
Cheers.
3 Ocak İzmir
Özlenenler - Not In Any Particular Order
-İşe yürümek
-Bakkala yürümek
>>Yürümek
-Yemek yapmak
-Temizlik yapmak
-Öyle oturmak
-O dizi bu dizi hayır asıl şu dizi kavgası yapmak
-Kahvaltı hazırlamak
-Can Styla sucuklu yumurta
-Çimleri biçmek
-Elektrik kesilince hızla saate bakıp derhal kampüse çıkmak
-Komşuya gidip "internete abanma kırırım" demek
-Komşuya gidip "saat 2 oldu tepinme kırırım" demek
-Komşuya gidip kırmak
-Soğuk havalarda ısıtıcıyı önceden odaya taşımak
-Online ders sırasında çaktırmadan Türk Kahvesi yapıp yanına çikolata eklemek
-Film sonrası yazılar sırasında bulaşıkları yıkamak
-Düzen
>>Ev
-Kuş sesleri
-Gürültüsüz sabahlar
-Yağmurun başladığı anı farketmek
>>Sessizlik
Cheers.
21 Aralık İzmir
Evet
Şiddetli tavsiyeler üzerine blog oluşturdum. Aslında kendim de yapmadım, Işıl hazır paket yapıp elime tutuşturdu. :)
Pek bir şey yazası olan birisi değilim genelde, ama belki böyle bir blogun varlığı beni yazmaya sevkeder, bilemedim şimdi.
Şekline şemaline el atmadım henüz, bir çok şey eklenebiliyor bildiğim kadarıyla. Bakarız çaresine.
Bir fikir, yazdığım matlab ve benzeri kodlar için de bir bölüm ayırmak. Uğraşıp yaptığım şeyler belki birinin işine yarar, o kadar uğraşması gerekmez.
Ayrıca şu anda derin derin hastayım ve başım ağrıyor, o yüzden bu yazdığıma bir ara tekrar bakmam lazım.
Cheers.
19 Ekim İzmir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)