Cansu

Kardeşimle aramda 12 yaş fark olduğu için doğal bir matematiğin sonucu olarak benim 16-17 yaşlarım onun 4-5 yaşlarına denk geldi. Ben o sırada o zamanlar ÖSS ve ÖYS olarak adlandırılan sınavlara çalışıyordum, o da sayı saymayı öğrenmeye çabalıyordu. 

Süt Dişlerinin Altın Çağı
19'dan sonra takılıyordu mesela. "Ontetiiiiş, ontotuuuuş,..." deyip tıkanıyordu yavrucak. "Yirmi Cansu" deyince "yiiimi, yiimiibiii.." diye salyalar saçarak süper yavaş ama süper konsantre bir şekilde devam ediyordu.

"Cansu, içinden saysan olur mu?" deyince "bhhhhh, hhhhkkkhhhh, hüüşşşşşş,..." diye fısıldayarak, ama üretilen salya hacmi normalin sekiz katına çıkmış bir halde sayıyordu.

Bu sayılarla olan macerası o dönemde benim çok işime yaradı. Kamuoyunda yarış atı dönemi olarak bilinen bu esnada haliyle deliler gibi test çözmek, dershane ödevlerini yetiştirmek, konuları hap gibi hızla kapmak gerektiğinden ben komple kapanmış haldeydim. Garibim Cansu da sıkılıyordu, bana sarmaya çalışıyordu, oyun oynamak ya da beraber şarkı söylemek istiyordu. 

Nasıl başladı bilmiyorum ama "Hadi Cansu içinden 50'ye kadar say bakalım" deyince baya bir süre ortalıktan  kayboluyordu. Aradan bir yarım saat kadar geçtikten sonra "daaan otuştotuştan şoona ne vaa" diye geliyordu. 

Yıllar geçtikten sonra ben doktora yapan bir uykusuza, o da laptop ısısıyla katalitik kedi yetiştiren bir gence dönüştü.

Lise 4'ün İlk Günü (Ağzıyla osuruk sesi çıkaran protest kişilik)

Koca ayak olduğunuz kadar havalısınız da 

Bugün Cansu birkaç saat sonra üniversite sınavına girecek. Hey gidi. Yazacak çok fazla şey geliyor aklıma ama her durumda eksik kalacak. Sabah bir arayayım konuşalım. Gülelim eğlenelim. 

(Hatta bu da tarihe geçsin, bugün Cansu uyumadan önce mesaj attim "olm bak bilmediğin soruları geç, bekleme yapma. hoho." diye. hehe)

Kardeş candır.

Ceeeeensüüüüü

25 Haziran İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder